-
1 çok büyük sayıda
adj. myriad -
2 plus
I1 daha [da'ha]♦ de plus en plus daha da çok2 d'une quantité supérieure daha çok3 superlatif üstünlük bildirir4 de plus ek olarak◊Il est malhonnête, de plus il ment. — Dürüst değil, dahası yalan da söylüyor.
IInégation yokluk bildirir◊Il n'y a plus d'eau. — Su kalmadı.
◊Il ne vient pas non plus. — O da gelmiyor.
addition toplama bildirir◊Deux plus trois font cinq. — İki üç daha beş eder.
-
3 myriad
adj. çok büyük sayıda, sayısız————————n. çok büyük sayı* * *pek çok -
4 Zahl
eine astronomische \Zahl astronomik bir rakam;eine dreistellige \Zahl üç haneli bir sayı;gerade/ungerade/ganze \Zahlen çift/tek/tam sayılar;rote \Zahlen schreiben ( fig) ekside olmak;in großer \Zahl büyük sayıda -
5 большой
büyük,geniş* * *врз, тж. → сущ., мbüyük; genişбольшо́й го́род — büyük şehir
большо́й успе́х — büyük başarı
большо́й писа́тель — büyük yazar
слу́шаться больши́х — büyüklerin sözünü dinlemek
больша́я статья́ — geniş bir yazı
большо́й жи́зненный о́пыт — geniş hayat tecrübesi
большое коли́чество заводов и фа́брик — çok sayıda fabrika
все госуда́рства, больши́е и ма́лые — büyük küçük her devlet
у него́ большая семья́ — ailesi kalabalıktır
здесь большо́го ума не тре́буется — bunun için aşırı akıl gerekmiyor
по́льзоваться большо́й симпа́тией — geniş sempati görmek
сли́шком большая вы́держка — фото çok uzun poz
э́то большо́й по́льзы не принесёт — bu fazla bir yarar sağlamaz
вы́звать большо́й интере́с (у) обще́ственности — kamuoyunda geniş ilgi uyandırmak
удели́ть чему-л. большое ме́сто (в газете и т. п.) — geniş bir yer ayırmak
не бу́дет большо́й оши́бкой, е́сли... —...sa pek yanlış olmayacak
••больша́я бу́ква — büyük harf
большо́й па́лец — büyük parmak
большо́й теа́тр — Bolşoy (tiyatrosu)
большо́й ребёнок — koca bebek
больша́я ложь — koca bir yalan
кома́нда продемонстри́ровала большо́й футбо́л — takım büyük bir futbol gösterdi
-
6 grand
I1 haut / large büyük [by'jyc]◊Cette fille est très grande. — Bu kız çok büyük.
◊La fenêtre est grande ouverte. — Pencere sonuna kadar açık
2 important çok sayıda◊J'ai entendu un grand bruit. — Büyük bir gürültü duydum.
♦ il n'y a pas grand monde fazla kalabalık yok3 adulte büyük [by'jyc]◊Tu pourras y aller quand tu seras grand. — Büyüdüğün zaman gidebileceksin.
♦ les grandes personnes yetişkinler4 aîné daha yaşlı◊C'est son grand frère. — O ağabeyidir.
5 ünlü [yn'ly]◊C'est un grand écrivain. — O büyük bir yazardır.
IIn m f1 de grande taille büyük [by'jyc]2 büyük [by'jyc]◊3 enfant plus âgé büyük çocuk◊C'est un grand maintenant. — Büyük bir çocuktur o artık.
en grand ölçüyü geniş tutarak◊Il a fait les choses en grand pour cette fête. — Bu şenlik için ölçüyü geniş tuttu.
-
7 grande
I1 haut / large büyük [by'jyc]◊Cette fille est très grande. — Bu kız çok büyük.
◊La fenêtre est grande ouverte. — Pencere sonuna kadar açık
2 important çok sayıda◊J'ai entendu un grand bruit. — Büyük bir gürültü duydum.
♦ il n'y a pas grand monde fazla kalabalık yok3 adulte büyük [by'jyc]◊Tu pourras y aller quand tu seras grand. — Büyüdüğün zaman gidebileceksin.
♦ les grandes personnes yetişkinler4 aîné daha yaşlı◊C'est son grand frère. — O ağabeyidir.
5 ünlü [yn'ly]◊C'est un grand écrivain. — O büyük bir yazardır.
IIn m f1 de grande taille büyük [by'jyc]2 büyük [by'jyc]◊3 enfant plus âgé büyük çocuk◊C'est un grand maintenant. — Büyük bir çocuktur o artık.
-
8 in large quantities
adv. çok sayıda, büyük miktarda -
9 in large quantities
adv. çok sayıda, büyük miktarda
См. также в других словарях:
Xanadu Resort Hotel — (Белек,Турция) Категория отеля: 5 звездочный отель Адрес: Belek Tourism Center … Каталог отелей
Limak holding — Limak 1976 yılında proje mühendisliği yapmak üzere kurulmuştur. Lider Makina (Limak) adı verilen şirket daha sonra altyapı yatırımlarına yönelerek, baraj ve otoyol projeleriyle büyük bir müteahhitlik şirketine dönüşmüştür. Limak Şirketler Grubu… … Wikipedia
Shibumi — means Effortless Perfection From Robert Hudson : In our striving to learn Jujitsu there is a spoken and unspoken truth that we all desire to perform a technique with graceand fluidity, perfect motion. To also have a state of mind in harmony and… … Wikipedia
aynalı sazan — is., hay. b. Üzerinde az sayıda büyük pullar bulunan bir tür sazan … Çağatay Osmanlı Sözlük
bomba — 1. is., den., İt. bomba Yan yelkenlerin alt yakasını gerip açmak için kullanılan yatay seren 2. is., İt. bomba 1) Canlı veya cansız hedeflere atılan, içi yakıcı ve yıkıcı maddelerle doldurulmuş, türlü büyüklükte patlayıcı, ateşli silah Çok sayıda … Çağatay Osmanlı Sözlük
kolordu — is., ask. Değişik sayıda tümen ve savaş destek birliklerinden kurulu büyük askerî birlik Kurmay başkanının ailesi, dün kolorduya gideceklerini söylediler. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
nar — is., bit. b., Far. nār, enār 1) Nargillerden, yaprakları karşılıklı, çiçekleri büyük, koyu kırmızı renkte, küçük bir ağaç (Punica granatum) 2) Bu ağacın kırmızımtırak sarı sert bir kabukla örtülü, içinde çok sayıda kırmızımtırak, sulu taneler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
toplu taşıma — is. Bir şehir halkının ulaşım gereksiniminin, çok sayıda insan taşımaya elverişli büyük taşıma araçlarıyla karşılanmasını sağlayan ulaşım sistemi … Çağatay Osmanlı Sözlük